Anasayfa
Özgeçmiş
Mesleki Kariyer
Basında Yankılar
Röportaj
Uluslararası
Cerrahi Kitaplar
Uluslararası
Cerrahi Aletler
Uluslararası
Cerrahi Kurslar
Uluslararası
Cerrahi Teknikler
Uluslararası
Sergiler
Türkçe Eserler
Kongre
Organizasyonları
Logo ve
Kurumsal Kimlik
Muayenehane Süreci
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


Yüz Estetiği

GÖZ ESTETİĞİ

GÖZ ESTETİĞİ NEDİR - GÖZ KAPAĞI SARKMASI NEDİR – GÖZ ANATOMİSİ NEDİR
ÜST VE ALT GÖZ KAPAĞI AMELİYATI NEDİR – ALIN VE KAŞ GERME NEDİR
ÜST VE ALT BLEFAROPLASTİ NEDİR – FOREHEAD VE BROW LIFT NEDİR
GÖZ KAPAĞI AMELİYATLARI SIRASI VE SONRASI NASILDIR
 
 
Göz estetiği ameliyatları; yüzde yaşlılık bulgularının en önce oluştuğu göz çevresinin görüntüsünü gençleştirmek için yapılan, göz kapakları ve kaşlara yönelik girişimlerdir.
 

SÖZLÜK

Blefaroplasti: Göz kapağı estetiği, üst veya alt göz kapağına yapılan estetik girişimler
Üst blefaroplasti: Üst göz kapağı estetiği, üst göz kapağından cilt-kas-yağ çıkarılması
Alt blefaroplasti: Alt göz kapağı estetiği, alt göz kapağından cilt-kas-yağ çıkarılması
Forehead lift: Alın germe, yüzün üst bölümünü direk veya endoskopik yöntemle germe
Palpebral fat pad: Göz kapağı fibröz zarı septumun arkasındaki yağ yastıkçıkları

 
 

Göz Estetiği Nedir - Göz Kapağı Sarkması Nedir – Göz Anatomisi Nedir

Göz estetiği kavramı, göz kapaklarında ve etrafındaki dokularda yaşlanmaya bağlı olarak oluşan sarkma, torbalanma, kırışıklık gibi deformitelerin düzeltilmesine yönelik tüm estetik girişimleri tanımlar. Ancak kavram yaygın kullanımda; göz kapağı müdahaleleri ve alın germe-kaş kaldırma müdahaleleri gibi göz ilintili estetik ameliyatları ifade eder. Göz estetik cerrahisinin hedefi, tıpkı yüzün diğer kısımlarındaki gibi, doğal yaşlanma sürecinin etkilerini hafifletip nisbeten genç bir görünüm yaratmak ve böylece kişinin kendini dinç, sağlıklı ve mutlu hissetmesini sağlamaktır. Göz estetiği için, yüz estetiğinde genel anlamda geçerli olduğu üzere, hekimlerin tanımladığı ölçüler vardır; ancak kararlarda asıl olan, kişinin hekim süzgecinden geçmiş kendi beklentileridir.

Yüz yaşlanması kavramı, insanlar için kaçınılmaz bir süreç olan yaşlanmanın yüzde olan etkilerini tanımlar. Yaşla beraber tüm vücutta; ciltte incelme ve elastikiyet azalması, kollajen dokuda kayıp, yağ dokusunda azalma veya sarkma, kaslarda güçsüzleşme, hatta kemik dokuda erime şeklinde değişiklikler oluşur. Yüzde ve özellikle yüz cildinde bu problemler; güneş ışınlarının yıllara yayılan tahribatının, yer çekiminin tek doğrultulu etkisinin ve mimik kasların yaşam boyu cildi büzüştürmesinin neticesinde had safhada oluşur. Sigara kullanımı ise bu etkileri şiddetlendirir. Ayrıca yüz bölgesi, yaşlanmaya bağlı değişikliklerin saklanamayacağı ve insanlararası iletişimde dikkatin odağı olan bir alandır. Bu nedenlerle yüz yaşlanmasına bağlı problemler, aslında bir hastalık söz konusu olmasa da, estetik kaygıya yol açabilir. Kişi yorgun, gergin, yaşlı yüz ifadesi nedeniyle mutsuz olabilir, sosyal ilişkilerinde problemler yaşayabilir. Yaşlanmaya bağlı yüz değişiklikleri; alında ve göz kenarlarında kırışma, kaş seviyesinde düşme, göz kapaklarında sarkma ve torbalanma, burun-dudak oluğunda derinleşme, yanaklarda “jowl” denilen sarkma, çene-boyun açısının keskinliğini yitirmesi başta olmak üzere çeşitli patolojileri kapsar.

Göz çevresi yaşlanması, yüzün yaşlanma bulgularının arasında öne çıkar. Gözler ve bakışlar, kişinin ruh halini ortaya koyması nedeniyle, sosyal ilişkilerde çok önemlidir. Göz çevresi, yaşlanmaya bağlı değişikliklerin ilk görüldüğü bölgedir. Göz çevresindeki problemler yüzde yorgun, uykusuz, üzgün, hatta gergin bir ifade oluşumuna yol açar. Değişiklikler yıllar geçtikçe daha da artar. Üst göz kapağında derinin gevşemesiyle görme alanını kapatacak derecede sarkma oluşabilir. Alt göz kapağında ise, ön planda, torbalanma denilen şişlik görünümü oluşur. Diğer taraftan, göz dışyan kenarlarında, her iki göz kapağı komşuluğunda, “crow feet” yani kaz ayağı olarak adlandırılan yoğun kırışıklıklar oluşur. Alında kırışıklıklar oluşması ve kaşların seviyesinin düşmesi ise, bu problemlere eşlik eder.

Göz kapakları anatomisi, şu özellikleri gösterir: Üst ve alt göz kapakları, ayrıntıları dışında, birbirine benzer yapıdadır. Göz kapaklarının cildi, insan vücudunun en ince cildidir. Kapaklar dışarıdan içeri doğru; incecik cilt, incecik ciltaltı, orbikularis okuli denilen dairesel yayvan göz kası, çok ince yağ katı, orbital septum denilen ince bağ dokusu zarı ve nihayet fat pad denilen yağ yastıkçıkları katlarından oluşur. Septum, kirpiklere yakın bölümde tars denilen sert dokuya yapışır ve bu kat tars ile devam eder. Tarslar orta hatta geniştir, yanlara doğru ise yay şeklinde daralır. Orta hatta, üst tars yaklaşık 8-10mm, alt tars ise 4-5mm genişliktedir. Tarsların hemen altını incecik bir doku olan konjunktiva kaplar. Üst tarsın üzerini, göz küresi tavanından öne doğru uzanan levator palpebra superior kasının bağlantı lifleri kaplar. Levator palpebra superior yani üst kapak kaldırıcı kası, üst göz kapağını kaldıran ana kastır. Bu kas, göz kapaklarını kapayan ve yüz siniri tarafından çalıştırılan orbikularis okuli kasının aksine, okulomotor sinir denilen göz-motor siniri tarafından çalıştırılır. Levator palbebra superior lifleri üst tarsın üzerine yapıştıktan sonra, buradan birkaç sıra halinde orbikularis okuli kası ile cilde uzantılar gönderir ve bu uzantıların hemen üstünde supratarsal kıvrım denilen oluğun oluşumuna yol açar. Orbital septumların arkasında bulunan orbital fat padler yani yağ yastıkçıkları, iyi kanlanan dokulardır. Bunların bulunduğu kompartmanlar özellikle alt kısımda, orbitanın geri kalan yağ dokusu ile devamlılık gösterir. Yağ kompartmanları, üst ve altta farklı sayıdadır: Üst göz kapağında 2 kompartman bulunur; santral ve içyan fat pad. Üstte dışyanda ise, göz yaşı bezi bulunur. Alt göz kapağında 3 kompartman bulunur; dışyan, santral ve içyan fat pad. Alt santral ve içyan yağ kompartmanları arasında, inferior oblik yani alt çapraz göz kası bulunur. Alt göz kapağında bulunan bir başka yapı, kısaca SOOF denilen sub-orbikuler oküler fat yani yağ kitlesidir. SOOF, orbital septumun önü ile orbikularis okuli kasının arasında yerleşmiştir. Yaşla beraber orbikularis okuli kasının göz çukuru alt kenarı arkus marginalise olan fibröz bağlantısı gevşeyince, SOOF aşağı sarkar ve “nazojugal groove” veya “tear trough” denilen gözaltı çapraz oluğunun oluşumuna yol açar.

Alın ve kaşların anatomisi, şu özellikleri gösterir: İnsan vücudunda baş-boyun bölgesinde, cilt ve ciltaltı dokularının hemen altını kaplayan SMAS denilen bir doku bulunur. SMAS veya superfisyal muskulo-aponörotik sistem, bağ dokusundan yapılı sağlam bir kılıf şeklinde, kafayı, yüzü ve boyunu kesintisiz sarar. Bulunduğu derinlik, tüm bölgelerde, cilt-ciltaltı doku katmanlarının hemen altıdır. Yüzün orta bölümünü ince bir fibröz tabaka olarak saran SMAS, yukarıda yanlarda şakak bölgesinde, zigoma yani elmacık kemik kemerinden itibaren, temporopariyetal fasya ile devam eder. Temporopariyetal fasya, superfisyal temporal fasya, Türkçesiyle yüzeyel temporal fasya veya yüzeyel şakak fasyası kavramlarının hepsi eş anlamlıdır. Temporopariyetal/yüzeyel temporal fasya dokusunun altında, bir yağ katmanını takiben derin temporal fasya bulunur, ki onun da ayrıca yüzeyel ve derin tabakaları vardır. SMAS yukarıda önde alın bölgesinde, orbitalardan yani göz çukurlarından itibaren, galea aponörotika ile devam eder. Galea aponörotika kafayı tamamen saran çok kalın ve güçlü bir zardır. Galea alın bölgesinde ince yayvan bir kas olan frontal yani alın kasına dönüşür ve nihayet aşağıda orbikularis okuli yani dairesel göz kası ile iç içe geçerek sonlanır. Galeanın altında gevşek areolar katmanı yani bağ dokusunu takiben, perikranyum ya da genel ifadeyle periost yani kemik zarı bulunur. Her iki kaşın arasında sağlı sollu minik birer bamya şeklinde çapraz olarak yerleşmiş korrugator kasları ve tam orta hatta dikey olarak tek başına yerleşmiş küçük ama güçlü proserus kası bulunur. Frontal kas kaşları yukarı kaldırırken, korrugator ve proserus kasları ise kaşları çatar.

Üst ve Alt Göz Kapağı Ameliyatı Nedir – Alın ve Kaş Germe Nedir

Göz kapağı estetik ameliyatı, sarkma ve torbalanma nedeniyle göz kapaklarına yapılan estetik girişimleri tanımlayan kavramdır. Üst ve alt göz kapaklarını örten incecik cilt, yaşlılığın etkilerine bağlı olarak gevşer ve cildde sarkma oluşur. Ayrıca, kapakların derininde bulunan yağ yastıkçıklarını yerinde tutan septum denilen zar, zaman içinde gevşeyerek yağ yastıkçıklarının dışarı doğru bombeleşmesine yol açar. Deriden belli olan bu deformite, protrüzyon yani torbalanma olarak adlandırılır. Göz kapaklarındaki değişikliklerin ağırlığı, üst ve alt göz kapağında farklıdır: Üst göz kapağında torbalanma bulgusu hafiftir; deri fazlalığı ve doku yığılması, dolayısıyla sarkma ön plandadır. Alt göz kapağında ise deride sarkma hafiftir, torbalanma ön plandadır. Üst ve alt göz kapağı estetiği, sarkma ve torbalanmayı gidermeyi ve daha genç bir göz çevresi görüntüsü yaratmayı hedefler.

Alın germe; alın bölgesinde gevşeme-sarkma ve kaşların bütünüyle aşağıya doğru yer değiştirmesiyle oluşan deformitenin düzeltilmesine yönelik estetik girişimleri tanımlayan kavramdır. Yaşlanma belirtileri öncelikle üst yüz bölgesinde ve göz etrafında başlar. Kaşlarda düşüklük ve aşağıya doğru yer değiştirme, beraberinde üst göz kapaklarında cilt yığılmasına da yol açar. Kaş düşüklüğü ön planda olan bu tip hastalarda, kapaklardaki deri fazlalığını gidermeye yönelik göz kapağı estetiği yeterli olmaz; alın germe veya kaş kaldırma girişiminin de beraberce uygulanması gerekir.

Kaş kaldırma, alın germe ile aynı anlama gelirse de yaygın kullanımda, kaşların kuyruk kısmı düşüklüğünü düzeltmeye yönelik estetik girişimleri tanımlayan kavramdır. Kaşların düşüklüğü, alındaki kırışıklıklarla birlikte, yorgun-üzgün izlenimi veren bir görüntü oluşturur. Özellikle kuyruk kısmı düşüklüğü, bu yorgun-üzgün görüntüyü belirginleştirir. Kaş kaldırma, bu tip hastalarda ve kaşlarının kuyruk kısmının özellikle kalkık olmasını bireysel tercih olarak arzulayan kişilerde uygulanan yöntemdir.

Üst ve Alt Blefaroplasti Nedir – Forehead ve Brow Lift Nedir

Yüz estetik cerrahisi çeşitleri, geniş bir yelpazeye yayılır. Sınıflandırmada karışıklıklar olsa da, cerrahi mantık açısından teknikler şu şekilde tanımlanabilir: Klasik ve kapsamlı yüz estetik cerrahisi tekniği; face lift veya ritidektomi denilen yüz germe ameliyatıdır. Bu klasik face lift girişimi, ihtiyaç durumunda ensizyonun yalnız belli kısmının yapılması ile parçalar halinde de uygulanabilir. Bu durumda müdahale edilen bölgeye göre; klasik midface lift, ya da klasik neck lift şeklinde adlandırılır. Face lift girişiminin, endoskopi ile veya ensizyonun tepeye uzatılması ile kombine edilmesi ve alının tamamının müdahale kapsamına alınması durumunda ise, full face lift söz konusu olur. Ayrıca, yüzün belli bir bölgesini hedefleyen estetik girişimler vardır: Üst yüz bölgesine, bir diğer deyimle alına yapılan müdahaleler, forehead lift yani alın germe olarak tanımlanır. Üst yüz bölgesine yapılan girişim yalnız kaşları hedeflediğinde ise, brow lift yani kaş germe şeklinde isimlendirilir. Orta yüz bölgesinin ön kısmına, malar fat pad bölgesine doğrudan yapılan müdahaleler, midface lift yani orta yüz germe şeklinde adlandırılır. Nihayet, boyunun orta hattına yapılan müdahaleler, submentoplasti olarak tanımlanır. Bunların dışında, sınırlı kesiler üzerinden açık veya endoskopik yolla uygulanan, pekçok müdahale tekniği vardır, ki bunlar mini face lift başlığı altında toplanır. Diğer taraftan göz kapaklarına yapılan estetik müdahaleler, üst ve alt blefaroplasti olarak adlandırılır.

Göz estetik cerrahisi çeşitleri, göz kapaklarına ve kaşlara yapılan cerrahi müdahaleleri içerir. Göz kapaklarına yapılan estetik müdahaleler, blefaroplasti olarak adlandırılır. Alın ve kaşlara yapılan estetik müdahaleler ise, forehead lift veya brow lift olarak tanımlanır. Göz estetik cerrahisi planlamaları, göz ve yüzün bir bütün olarak değerlendirilmesiyle yapılır. Üst göz kapaklarını incelerken alın ve kaşların durumu, alt göz kapaklarını incelerken ise orta yüz bölgesinin durumu birlikte değerlendirilir. Üst ve alt göz kapaklarının her birine, izole cerrahi uygulanabilir. Ancak sıklıkla, üst ve alt göz kapağı cerrahisi beraberce icra edilir. Ayrıca ihtiyaç olan durumlarda endoskopik kaş kaldırma müdahalesinden açık yöntemle tam yüz germeye uzanan çeşitli cerrahi girişimler, üst ve alt blefaroplasti ile kombine olarak uygulanır.

Blefaroplasti ameliyatı, üst ve alt göz kapaklarındaki deri fazlalığı ve torbalanmayı gidermeye yönelik olarak yapılan estetik girişimleri tanımlar. Üst göz kapağı müdahaleleri üst blefaroplasti, alt göz kapağı müdahaleleri alt blefaroplasti olarak adlandırılır. Klasik üst blefaroplasti, üst göz kapağının katlantı çizgisinden, klasik alt blefaroplasti ise alt göz kapağı kirpiklerinin altından yapılan kesilerle gerçekleşir. Böylece gerek üsttte, gerek altta yara izleri gizlenmiş olur. Zaten göz kapaklarında yara iyileşmesi vücudun diğer bölgelerine kıyasla daha hızlıdır ve oluşan yara izleri daha az belirgindir.

Üst blefaroplasti, üst göz kapağı estetik müdahalelerini tanımlar. Klasik üst blefaroplasti, üst göz kapağının katlantı çizgisinden uygulanır. Önce supratarsal ensizyon, yani tars denilen sert dokunun hemen üzerindeki kıvrıma kesi, yapılır. Fazlalık cilt ve ciltaltı dokusu, daha yükseğe yapılan ikinci kesi sonrası atılır. Takiben orbikularis okuli kasının arasına yatay bir kesi yapılır ve ihtiyaç halinde daracık bir kas şeridi çıkarılır. Orbital septum denilen zara yapılan minik kesiler sonrasında ise, torbalanmaya ve sarkmaya yol açan santral ve içyan yağ torbacıklarından, hassas koterizasyonları takiben, minik birer parça yağ çıkarılır. Septuma ve kasa dikiş uygulanmaz. Cilt dokusu ise, sıklıkla kontinyu yani devamlı tipte olmak kaydıyla, çok ince dikişlerle karşılıklı dikilir.

Alt blefaroplasti, alt göz kapağı estetik müdahalelerini tanımlar. Alt blefaroplasti; subsilyar teknikle yani kirpik altı kesisinden veya transkonjunktival teknikle yani göz kapağı iç tarafı kesisinden yapılır. En sık uygulanan teknik, cilt çıkarılmasına da imkan veren subsilyar tekniktir. Bu klasik alt blefaroplasti müdahalesi, alt göz kapağı kirpiklerinin hemen altından uygulanır. Önce subsilyar ensizyon, yani kirpiklerin 1-2mm altına kesi, yapılır. Cildin biraz serbestleştirilmesini takiben orbikularis okuli kasının arasına yatay bir kesi yapılarak, cilt-ciltaltı-kas bir bütün olarak aşağı doğru serbestleştirilir. Alternatif olarak cilt ve kas ayrı ayrı serbestleştirilebilir. Orbital septum denilen zara yapılan minik kesiler sonrasında ise, torbalanmaya ve sarkmaya yol açan dışyan, santral ve içyan yağ torbacıklarının ihtiyaç gösterenlerinden, hassas koterizasyonları takiben, minik birer parça yağ çıkarılır. Septuma ve kasa dikiş uygulanmaz. Cilt altındaki dokulara yapılan müdahaleler tamamlandıktan sonra, çok sınırlı olacak şekilde, fazlalık cilt ve ciltaltı dokusu çıkarılır. Cilt dokusu, sıklıkla separe yani tek tek olmak kaydıyla, çok ince dikişlerle karşılıklı dikilir. Alt göz kapağında torbalanmaya yol açan yağ kısımlarının çıkarılmasına alternatif, yağ flebi uygulamasıdır. Bu müdahalede, yağ çıkarılmak yerine saplı bir doku haline getirilir ve aşağıya, alt göz kapağı-kemik bileşkesine destek sağlamak için yayılır. Bu teknik, SOOF'un yani gözaltı yağının sarkması sonucu oluşan ve “nasojugal groove” denilen gözaltındaki çapraz oluğun düzeltilmesini amaçlar. Diğer taraftan bazı durumlarda, yağ yastıkçıklarının bombeleşmesine yol açan gevşemiş septum sıkılaştırılarak, torbalanma düzeltilir.

Forehead lift, alın germe ameliyatının hekimler tarafından kullanılan tanımıdır. Alın germe ameliyatı çok farklı tekniklerle uygulanabilir: Koronal ensizyon, pretrichial ensizyon, midforehead ve diğer açık teknikler, nihayet endoskopik teknik. Koronal veya pretrichial ensizyonla uygulanan klasik açık forehead lift yani alın germe tekniklerinde, kafaya çepeçevre taç şeklinde bir ameliyat kesisi yapılır. Direk görüş altında, alında subgaleal veya subperiostal şekilde çalışılarak, şakaklarda ise supra-derin temporal fasya şeklinde çalışılarak dokular aşağı doğru serbestleştirilir. Takiben kesi kenarı boyunca çepeçevre cilt şeridi çıkarılır ve dikiş uygulanır. Saç içine yapılan koronal kesi saç çizgisinin hafif yukarı kaymasına yol açarken, saç çizgisine yapılan pretrichial keside saç çizgisi yer değiştirmez. Endoskopik forehead lift yani alın germe tekniklerinde ise; alın ve şakak bölgesindeki saçlı deriye yapılan 1-2 cmlik dikey kesilerden endoskop ve endoskopik cerrahi için tasarlanmış özel aletlerle girilir, alın bölgesi ve kaşlar serbestleştirilir, nihayet bu dokular farklı yöntemlerle yukarı asılarak yeni bir konumda tespit edilir. Endoskopik yöntemle yapılan alın germe ameliyatlarında, saçlı deride gizlenen küçük giriş yerleri yardımıyla, hem alın bölgesi gerilmiş hem de kaşlardaki sarkıklık düzeltilmiş olur.

Brow lift, yalnız kaşın ve özellikle kuyruk kısmının kaldırılmasını tasvir eden ameliyattır. Açık veya endoskopik yöntemle yapılır. Browlift yani kaş kaldırma ameliyatında şakak bölgesindeki saçlı deriye; açık teknikte birkaç santimlik, endoskopik teknikte ise 1-2 cm’lik kesiler yapılır. Bu kesilerden uygun cerrahi aletlerle girilerek, forehead lift tekniğinde anlatılan usullerle, ancak daha sınırlı alanda olmak kaydıyla, çalışılır. Direk görüş altında veya endoskop yardımıyla, kaşın kuyruk kısmı serbestleştirilir ve istenilen yükseklikte yeni pozisyonunda tespit edilir.

Endoskopik lift, yüzün ve boynun çeşitli kısımlarına endoskopik yöntemle germe cerrahisi uygulanmasını tanımlayan kavramdır. En yaygın uygulanan teknikler; endoskopik forehead lift yani alın germe, endoskopik brow lift yani kaş kaldırma ve endoskopik midface lift yani orta yüz germedir. Endoskopik forehead lift girişimi için, alın ve şakak bölgesindeki saçlı deriye sıklıkla, sağ-sol ve orta hatta toplam 5 adet dikey kesi yapılır. Bu kesilerin herbiri 1-2 cm uzunluğundadır. Kesilerden, endoskop ve endoskopik cerrahi için tasarlanmış özel aletlerle girilir. Takiben endoskopik görüş altında, alın bölgesinde subperiostal çalışmayla, şakaklarda ise sub-temporoparietal fasya yani supra-derin temporal fasya şeklinde aradan çalışmayla, dokular aşağı doğru disseke edilir. Böylece alın bölgesi ve kaşlar tam kat serbestleştirilir. Nihayet cilt, galea ve periost dokuları farklı yöntemlerle yukarı asılarak yeni bir konumda tespit edilir. Endoskopik brow lift ve endoskopik midface lift teknikleri de benzer usullerle uygulanır. Endoskopik lift tekniklerinde cilt dokusu çıkarılmaz.

Göz Kapağı Ameliyatları Sırası ve Sonrası Nasıldır

Göz kapağı ameliyatı sırası ve sonrası, şu özellikleri gösterir: Göz kapağı girişimleri, ameliyathane şartlarında genel anestezi altında, bazense sedasyon altında gerçekleştirilir. Sigaranın, dokuların kanlanmasını ve oksijenlenmesini olumsuz etkilemesi nedeniyle, ameliyattan makul bir süre önce bırakılması gerekir. Yine antiinflamatuar denilen aspirin ve benzeri ilaçların, kanama riskini artırmaları nedeniyle, ameliyat öncesinde kesilmiş olması gerekir. Ameliyat bitiminde kesi yerlerine, steril ince bantlardan oluşan ve görmeyi engellemeyen bir pansuman yapılır. Baskı uygulanmaz. İlk gün boyunca göz etrafına, saatte 10-15 dakika olacak şekilde, aralıklı soğuk tatbikatı yapılır. Kombine bir cerrahi yapılmamışsa, hasta 4-5 saat sonra veya ertesi gün taburcu edilir. Bir hafta boyunca baş ve sırt yüksekte yatılması ve soğuk uygulamaya aralıklı olarak devam edilmesi önemlidir. Beş altı gün sonra steril ince bandlar çıkarılır ve dikişler alınır. Diğer taraftan tüm hastaların 8 hafta boyunca yoğun güneş-solaryumdan ve sauna-hamamdan uzak durmaları, ayrıca ağır spor aktivitelerinden kaçınmaları gerekir.

Alın germe-kaş kaldırma ameliyatı sırası ve sonrası, şu özellikleri gösterir: Direk görüş altında veya endoskopik yöntemle uygulanan bu ameliyatların sonunda, alın ve kaş üstü bölgesine, cildi gergin tutan bantlardan oluşan pansuman yapılır. Dren genelde uygulanmaz. İlave bir cerrahi işlem yapılmamışsa, hasta aynı gün taburcu edilir. Diğer uygulamalar ve takip-tedavi protokolü, ana hatlarıyla göz kapağı ameliyatlarındakine benzer şekildedir.

Göz kapağı ameliyatını takipeden süreç, hastalar tarafından iyi bilinmelidir. Yapılan müdahalenin estetik amaçla da olsa bir ameliyat olduğu ve her ameliyatın vücuda yapılan kontrollü bir travma anlamına geldiği, dolayısıyla ameliyat sonrasında bazı sıkıntılara göğüs germek gerekeceği unutulmamalıdır. Göz kapağı estetik ameliyatlarını takiben, yüzde hafif-orta derecede morluklar ve şişlikler oluşur. Ancak bu morluklar ve şişlikler, üçüncü günden itibaren azalmaya başlar ve takipeden günler içinde yavaş yavaş kaybolur. Bir hafta sonra makyajla rahatlıkla kapatılabilir. Erken dönemde ameliyatın travmatik etkisine bağlı olarak, gözlerde hafif asimetrik görüntü ve gözlerin açık kalması söz konusu olabilir. Bu sıkıntılar, istisnaları dışında, geçicidir. Diğer tarftan her cerrahi girişim sonrası istenmeyen durumlarla karşılaşılması ihtimali vardır: Anesteziye bağlı riskler, ameliyat bölgesinde kan toplanması ve buna bağlı problemler, enfeksiyon, yara iyileşmesinde gecikme, nedbe ile iyileşme, gözlerin hafif aralık kalması veya kalıcı aşikar asimetri, istisnai problemlerdir. Alın germe ve kaş kaldırma ameliyatlarını takipeden süreç ise, ana hatlarıyla yüz germe ameliyatlarındakine benzerdir.

Göz estetiği ameliyatında müdahale tekrarı, ilerleyen yıllarda söz konusu olabilir. Yaşlanmanın yüz dokuları üzerindeki olumsuz etkilerinin, yüz ve göz estetik ameliyatlarını takiben de devam edeceği unutulmamalıdır. Bu nedenle 10-20 yıl sonra bazı vakalarda ikinci sınırlı bir müdahale gerekebilir. Göz estetik ameliyatları, kazanç-risk-kayıp kavramları açısından bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ihtiyaç oluşması durumunda, göz çevresinin görünümünü dinçleştiren, hastanın psikolojik ve fiziksel sağlığına katkıda bulunarak yaşam kalitesini artıran girişimlerdir.

 
 
 
 
 

Ayrıca Bakınız:
 

- YÜZ GERME
 






Copyright/Main Edition 2012      Comprehensive Revision 2015      Limited Revision 2022      Prof. Dr. TUNCAY ULUĞ

Bu internet sitesi, Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un Otobiyografisini ve KBB Hastalıkları/Baş Boyun Cerrahisi Anlatımını beraberce içeren birleşik bir sitedir. Bu internet sitesinin tüm hakları saklıdır. Bu sitede yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır; hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaz, bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul edilmez. Bu site T.C. ve uluslararası fikir hakları kanunları ile korunmaktadır. Hastalıklarla ilgili bölümler tamamıyla Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından yazılmıştır ve yine Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından bir kitap olarak yayımlanabilir. Dolayısıyla hastalıkların tanımlandığı bölümler başta olmak üzere bu internet sitesinden alıntı yapılamaz.